Bu fotoğrafı Pera Müzesi’ndeki Anadolu Ağırlık ve Ölçüleri sergisinde çekmiştim. Gerçeklikten ilham alan ve içinde bulunduğu dönemin sanatından beslenen bu teraziler gibi sanatın her zaman bize üzerinde düşünme ve yaratıcılığımızı geliştirme fırsatı sunduğuna inanırım. O yüzden bugünkü yazım Pera Müzesi’ndeki bir sergiden ilham alıyor. İlişkilerin bir terazisi ve bir dengesi vardır. Eğer hep biz başkalarına veriyor, başkalarına hayır diyemiyor, etrafımızdaki insanlara kızamıyorsak bir süre sonra öfkeli hissedebiliriz çünkü kendi ihtiyaçlarımızı geri plana atıp başkalarının önceliklerini karşılamayı görev edinmiş olabiliriz. Diğer taraftansa eğer sürekli etrafımıza talepler veriyorsak, başka insanları öfkelendirmemiz olasıdır çünkü onların ihtiyaçlarını önemsemiyor olabiliriz. Bugün bir bakın bakalım sizin ilişkilerinizde terazi hangi yöne kayıyor? Etrafınızdakilerin isteklerinizi ön plana, kendinizi geri plana mı atıyorsunuz yoksa hep başkalarının ne yaptığı sizin için öncekli mi olmuyor? Bakın bakalım o teraziyi anladıkça terazinin ibreleri kendinde farklı yöne kayabilme esnekliği bulsun.