Prochaska ve DiClemente (1984)’nin Değişim Aşamaları Modeli vardır. Çoğumuzun bildiği gibi Heraklitos; değişmeyen tek şey değişimin kendisidir, der. Değişim aslında istediğimiz davranış ve ya düşüncenin değişmesidir. Değişim bir döngüden oluşur ve bir süreçle gerçekleşir. Değişim, aşamalarla gerçekleşir; bir anda olmaz, davranışlarımızı yavaş yavaş değiştiririz. Örneğin sigara içmek, aşırı yemek yemek gibi durumlarda değişimin döngüsü görülebilir. …
Ay: Temmuz 2019
Freud bu işe ne derdi? – Sarah Tomley
Gündelik sorunlarınızı psikolojik bakış açısıyla nasıl çözülebileceğini merak edenlere bu kitabı öneririm. Bu kitapta, psikologların teorileri eşliğinde esprili bir dilde ve bol bol resimler ile kendimizi tanımaya başlayabiliriz.
Gökhan Çınar – Geçecek Mi?
Gökhan Çınar bu kitabında; Nietzsche’den Kendi omzuna tırman, başka nasıl yükselebilirsin ki alıntılamasını yapar. Çınar insanın zamansız olduğuna vurgu yaptığı kitabında; bize seçtiğimiz hayatı yaşamamızı diler. Çınar; Biz hep böyle çocuk mu kalacağız? Kalacaksak da kalırız! Ne zaman biterse çocuklukla işimiz o zaman yetişkin oluruz der.
Bilişsel Davranışçı Terapi
Bilişsel terapi, düşünce ve davranışı değiştirmeye yönelik bir psikoterapidir. Bilişsel terapi; kişilerin duygu durumları, davranışları, temel inançları, dünyaları ile ilgili bilişleriyle çalışmaktadır. Terapide; kişiler terapiye aktif bir şekilde katılır. Bilişsel terapi şu ana ofaklanır ve terapide amaç kişinin kendi terapisti olmasını sağlamaktır. Terapide; inançlar, düşüncelerle çalışılır.
Zor Kişiliklerle Yaşamak
Zor kişilikler davranışlarının uyumsuzluk yarattığını her zaman göremezler. Zor kişilikler karşısında duyduğumuz rahatsızlığımız ve düşüncelerimiz, kendi zayıflıklarımızın da kanıtlarıdır. Başka birinden söz ederken; aslında kendimizden bahsederiz.
Bilinçli Farkındalık
Bilinçli farkındalık, kişinin yaşandığı anın farkında olmasıdır. Kişi, böylelikle; kendi iç deneyimini kabul eder. Bir durumu değiştirmeden; yargılamadan hayatı merakla inceler, ihtiyaçları karşılamaya doğru adım atar. Çünkü, ihtiyaçlarını karşılamadıkça aslında o ihtiyaç kişide azalmaz; o ihtiyaç artmaya devam eder, ihtiyacı kabul edip onu giderdiğin de ise kendi ihtiyacına güvenmeye başlar.
İlk yaşantılarımız
Bizim söz öncesi dönemde de yaşadıklarımız durur fakat bunu anlatabilecek kelimelerimiz yoktur. Bu durumları bedenimiz aracılığıyla yaşarız. Annenin bebekle uyumlu olması önemlidir. Annenin bebeğin duygularıyla uyumlu olması bağlanmayı arttırır. Bebek, annesiyle olan etkileşiminin içselleştirilmesinden etkilenir. Anne bebeğin duygularını ayarlar, bebek de anneyi ayarlar. Mesela, karnı doymuş gülen bir bebek annesinin davranışını düzenler. Anne de bebekten gelen …
Koşulsuz olumlu kabul
Birini olduğu gibi kabul ettiğimizde, müdahale etmesek de o kişideki değişimi görebiliriz. Kabul etmek dönüştürücüdür. Biri için sadece orada olmak, onu anlamaya çalışmak, yanında olmak, ona eşlik etmek ve onu dinlemek ve anlamak birçok teknikten daha insancıl ve temeldir.
Çocukluk
Çocukluk hayatı, yetişkinlik hayatını etkiler. Kişi çocukluk hayatında yaşadığı hayata benzer deneyimleri, yetişkinlik hayatında da yaşayabilir. Çocuklukta yaşadıklarımız, yetişkinlik hayatındaki romantik ilişkileri de etkiler. Mesela; bir kişi, çocukken sevilebilir ve değerli olmadığına inanıyorsa, hayatındaki insanlara karşı kendini sevdirmeyecek bir şekilde davranabilir. Bu şekilde; kişi çocukluğa dair ben sevilmeyen biriyim, değersizim inancını pekiştirir. Terapide, kişinin bu …
Empati
Empatiyi karşımdakinin duygusunu hissetmek değildir, bu durum sempatinin tanımıdır. Empati karşımızdaki kişinin duygusunu anlamaya çalışmaktır. Empati; dönüştürücü, iyileştirici ve insanidir. Empatiyle temas eden kişi hayatında, meraklı olmak ve yaratıcılığı kaybetmemek gibi bir çok değere tekrar sahip olabilir.