Sanat iyileştirir serisi ile size gelmekteyim. Pandemi dolayısıyla özlediğimiz şeylere sıkı sıkı bağlanabiliyoruz, yokluk içinde neyin değerli olduğunu, neyin bizim için önemli olduğunu bir kez daha keşfediyoruz. Bir çok kısıtlama olan ya da bizim kısıtladığımız günlerde geçmişte bize neyin iyi geldiğini keşfedebiliyoruz. Bu yüzden daha çok hayata dair, psikolojiyi hayatla birleştiren, sanatla psikolojinin ortak noktalarını sizinle buluşturan içeriklerimle sizlerle olmaya karar verdim. Dilerim psikolojinin günlük dünyamızda ne denli rol oynadığını ve hayatın her alanını kapsadığını bir nebze de olsa size gösterebilirim. İstanbul Modern’de 10 Haziran – 15 Kasım 2015 tarihleri arasında Katı olan Her Şey sergisi gerçekleşti. Bu sergi ekolojik dengeyi başka bir bakış açısı ile ele almamız gerektiğini hatırlatmıştı. Beş yıl önce yapılan bu sergi sürdürebilirlik,geri dönüşüm nesnelerim yeniden kullanımı gibi bize ekolojik çözümler önermişti bu da geçmişin geleceği şekillendirmede ne kadar önemli olabileceğini gösteriyor bize. Bu sergi yapılar belki de insan ömründen daha uzun süre ayakta kaldıklarından anılarımızı bağladığımız birer çapa gibidirler, peki ne denli sağlamdırlar; bir günde yok olup gidebilir diyor. Bu sergide Karl Marx’ın; katı olan her şey buharlaşıyor, felsefesinden yararlanıyor. Karl Marx yapılar belki de insan ömründen daha uzun süre ayakta kaldıklarından anılarımızı bağladığımız birer çapa gibidirler fakat bir günde yok olup gidebilirler diyor. Bu sergi pandemiden önce olsa da şu an da farklı bir anlam taşıyor. Belki de gerçekten yaşadıklarımız bir günde yok olmasa da farklı bir anlam taşıyabiliyor. Beş yıl önce günümüz sorunlarına parmak basan bu sergiyi onere etmek istiyor, hepimizi çevre sorunlarına, küresel ısınma hakkında düşünmeye itmek istiyorum. Bir psikolog olarak içinde bulunduğumuz çevrenin bireysel yaşantılarımıza ne denli katkısı olduğunu biliyor bu yüzden içsel sorunlarımızla baş ederken dışsal sorunları da takip edip bunlara çözüm bularak içsel sorunlara da farklı bir göz ile görebileceğimizi düşünüyorum.