Ergenlik dönemi kayıp ve yas dönemi olarak görülebilir. Ergenlik döneminde ergenlerde muğlak kayıp çok görülür. Bu da fiziksel olarak ortamda olup psikolojik olarak olmamaktır. Artık ergenler bambaşka biridir aile de onları tanıyamaz.
Ayrışma dönemini yaşamak için sevgi ve nefret nesnesini bulmak gerekir. Tıpkı ilk ayrılık olan anneden ayrılık gibi ayrışmak için sevgi ve nefret nesnesi bulmak gerekir ki erken dönemdeki ayrılıklar gibi ergenlikte de ayrılıklar önemlidir. Erken dönemdeki ayrılıkların nasıl yaşandığı ergenlikte önemlidir.
Erken döneme dair regresyon önemlidir. Ergenlik artık eskisi gibi olamama kimlik inşası ben kimim o kim diye bakılan bir dönemdir. Ergenlik sürecinin başarılı olması tümgüçlü anne babadan gerçek anne babaya geçiştir.
Çocuk artık yetişkin bedene sahiptir, çocuk bedeni yoktur; anne baba da çocukların bedeni ve çocukları için kayıp süreci yaşar.
Simbiyotik ilişkiye sahip olan kişiler için ergenin yabancılaşması zorlayıcı bir deneyimdir. Çocuğun kontrolünün kaybetmesi gibi algılanabilir böylece anne babada kontrolü kaybettiğini hissedebilir. Çocuk artık o tanıdığı çocuk değildir anne baba da o tanıdığı anne baba değildir. Artık ergen bambaşka biridir aile tanıyamaz.
Ergenin de deneyimlediği aynı zamanda çocukluk narsizimi yaşamamasıdır çünkü çocuk tüçgüçlü olmamasının farkındalığıdır.
Gerçek anne baba artık eksikleri olan bir anne babadır. Ergen artık toplumsallaşır, beden ve ruh olarak genç olma ve toplumsallaşma için risk alınır.
Ergenlikte depresyon, anksiyete ve davranış problemleri artar. Anterior cingulate cortex, dikkat ve davranışla ilgilidir ve olgunlaşma süreci ergenlikle tamamlanır.
Bu bağlamda ergenlik bir yas dönemidir ve ergenle neler geride kalıyor diye bakmak sağlıklı olabilir.
Kaynak: Parman, T. (2021). Ergenlik ya da Merhaba Hüzün, YKY Yayınları.
Parman, T. (2021). Ergenliğin Yüzleri, YKY Yayınları.