Vücudumuz yediğimiz yemekleri eritmek için tasarlanmıştır. Yemek yeme eylemi parasempatik sinir sisteminin etkisi altındadır. Bu sistem aynı zamanda sakinleşme ile ilintilidir. Bu yüzden sakince yemek yemek ve yemek yediğimizi anlayarak nefes alarak yemek bizde daha fazla sağlık uyandırabilir ve yemekle daha doyum içeren bir ilişki kurabiliriz. Kilo verememe probleminde, bizi neyin ağırlaştırdığını kendimize sorabiliriz. Kötü …
Yemek ile olan ilişkimiz aslında doyum ile ilerler. Nasıl doyurulduğumuzdan, ne ile doyurulduğumuz yeme ile olan ilişkimizi etkiler. Bazen bir bakarız hayatımız da bizi doyuracak o kadar hiç bir şey olmaz ki yemeklerle doymayı seçeriz. Yemek ile ilişkimiz, kendimiz ile ilişkimizi de yansıtır. Kendimizi neylerle besleriz? Nelerden keyif alırız? Bu sorulara bir bakabilirsiniz.
Diyetteyken midemizi yemekle değil de aslında zihnimizi güzel anılarla doldurabiliriz. Belki biz kendimize iyi gelen anıları hayata geçirmeyi seçerek yemek yeme alanına başka doyum alanları ekleyebiliriz. Kilo alımı da istenmeyen yaşam deneyimlerinin sonucu olabilir. Hayatı istediğimiz gibi yaşama sorumluluğu aldığımızda diyet yapma cesaretine de alan açılabilir.
Yemek ile olan ilişkimizin temeli küçük yaşlarımızdan başlar. Neyi yemek isteriz, neyi yemek istemeyiz ile hayatta neleri dile getirebiliriz, neler ile kabullenici bir şekilde kabul edeceğimiz ilişkilidir. Bazen dillendiremediğimiz şeyler boğazımızda tıkanır belki de dile getiremediğimiz kelimeler boğazımızı tıkıyordur. Kendinizi güzel ifade edebildiğiniz bir hafta dilerim.
