Beden’in gizli bir dili vardır. Burada yaşadığımız anlar, duygular, hisler saklıdır. Örneğin travmaları kelimelere dökmekte zorlanabiliriz ama travma vücudumuzda saklı kalır, travmalar vücutta duygular olarak da saklı kalabilir. Beden kayıt tutar ve tuttuğu kayıtlar hayat kalitemizi belirler. Nerede midemiz bulanıyor, nerede başımız ağrıyor, nerede titriyoruz; bunların hepsi bedensel ipuçları. Bunların peşinden gidebilecek cesaret buldukça da …
Her ne kadar hepimiz bir travma deneyimlemek istemesek de hepimiz hayatımızda bir travma deneyimleriz ve bir travma deneyimlendikten sonra; beynimiz travmayı hatırlatacak olan gerçek ya da algılanan tehtidleri arar. Algılanlar limbik sistem tarafından filtrelenir ve o duruma içgüdüsel olarak savaş, kaç ve don şeklinde cevap veririz. Bir tehtid algılandığında, amigdala hipotalamusu stres hormonu salgılaması için …
Bedenimiz yaşadığımız geçmiş olayları hatırlar. Bir koku, bir ses, bir kelime, bir doku bedenimize yaşadığı olayları hatırlatır. Konuşmadan önce bedenimizle kendimizi ifade ederiz. Bedenimizde tüm deneyimlerimiz saklıdır. Bedenimizin hafızası biz konuşmaya başlayınca bir anda bir yere gitmemiştir. Tüm duygularımız; bastırdığımız ya da ifade edemediğimiz duygularımızın fiziksel etkileri vardır. İfade edilemeyen duyguların vücudumuzda bir yansıması vardır. …
Bazen kendimizi endişeli ve stresli hissederiz. Bu durumlarda yapabileceğimiz şeyler var. Nefes temelli egzersizler, travma tetiklendiği anda sakinleşmemize yönelik egzersizler, beden odaklı yöntemler ile kendi kendimizi sakinleştirme becerisini geliştirebiliriz. Mesela; bulunduğumuz odada 5 duyumuza odaklanabiliriz. Mesela gördüğümüz 5 şeye bakabilir, 4 sese odaklanabilir, 3 tane şeye dokunabilir, 2 tane koku koklayabilir, 1 şey tadabiliriz. Vücudumuzda …
