Diyetteyken midemizi yemekle değil de aslında zihnimizi güzel anılarla doldurabiliriz. Belki biz kendimize iyi gelen anıları hayata geçirmeyi seçerek yemek yeme alanına başka doyum alanları ekleyebiliriz. Kilo alımı da istenmeyen yaşam deneyimlerinin sonucu olabilir. Hayatı istediğimiz gibi yaşama sorumluluğu aldığımızda diyet yapma cesaretine de alan açılabilir.
Başkaları ne der diye yaşarak kendimizi unutucak bir hayat planlayabiliriz. Ya da kendimize göre yaşayabiliriz. Kendi seçeneklerimizi yaparsak sorumluluk almamız gerekir. Sorumluluk alalım derken kendi içimizdeki bulunan dış kişilerin fikirleri de aldığımız kararları etkiler. Dışarıdakileri dinledikçe kendi iç sesimizi unuturuz. Ve diğerlerinin istediği bir kişi olarak kendimizi unuturuz.
Aynada hayal edebildiğin her şey gerçektir yazıyor. Hayal edebildiğimiz her şey gerçek midir dersiniz? Hayal gücü, yaratıcılık… Hepimizin hayatını zenginleştirir. Hayal edebildiğimiz kadar özgür; hayallerimizi gerçekleştirebildiğimiz kadar sorumluluk sahibiyiz. Dilerim hayallerimize kavuşmak için güzel sorumluluk aldığımız zamanlar bizimle olur.
Ağustos hoş geldi. Yeni bir ay. Yeni kararlar; geçmişe bakmak… Her yeni bir ay bir öncekini düşünmek için bir fırsattır aslında; her ay bir önceki ayda neler oldu neler bitti diye düşünebiliriz. Geçmişe bakıp nelerin olmasını istediğimizi planlayıp onu gerçekleştirmek için sorumluluk alabiliriz. Dilerim ağustos güzel bir ay olur.
Sizlee Irvin Yalom’un Nietzsche Ağladığında kitabından kesitler paylaşmak istiyorum. Kendi alevinle yakmaya hazır olmalısın kendini: Önce kül olmadan nasıl yeni olabilirsin ki? Nietzsche Kutsal olan hakikat değil, kişinin kendi hakikati için çıktığı arayıştır! Kendi kendini sorgulamaktan daha kutsal bir şey olabilir mi? Dans eden bir yıldız doğurmak isteyen, önce kendi içinde büyük taşkınlıklar ve kaos …
İnsan özgür olduğu denli sorumlu, sorumlu olduğu denli de özgürdür.
